1981'den itibaren Fransız ordusuna parakomando olarak girdikten sonra 25 sene kesintisiz hizmet eden Pierre Marziali,2003'de kurduğu SECOPEX /CSA INTERNATIONAL şirket ismiyle Fransız çıkarlarına hizmet edecek ilk özel ordunun kurucu başkanı olarak ismini duyurmuştu.
Fransız kanunlarının izin vermemesinden dolayı ordusunun eğitimini çek devleti topraklarında yapan Marziali askeri uzman olarak sayısız Tv söyleşilerine çıkıyor demokrasi ve insan hakları adı altında aslında sömürgeciliğin yaygınlaşmasını savunuyordu.
Marzialinin gizli servisle yaptığı toplantılarda Fransız ordusunun stratejisini belirleyen kişilerden olduğu Fransada bilinen bir gerçekti.
şirket komandalarının Fransız ordusuyla beraber Fildişi sahili devlet başkanı Laurant Bagbo'yu devirmek için operasyon yapan kişiler olduğunuda Bagbo'nun kaldığı konutun kapısına kadar gelmiş olmalarından öğreniyorduk.
Marzialinin yardımcısı Robert Dulas'ın Fildişinde Bagbo'yu deviren Vattara'nın askeri danışmanı olması bu özel ordunun Fildişinde operasyonlar yaptığının delilleriydi.
Bagboyu deviren Fransa şimdi bu şirket vasıtasıyla Fildişi sahili devleti başkanı Vattara'nın izniyle bu devletin ordusunuda eğitmekte.
Tabi bunlar bedava yapılmıyor.
Araç ve tesisatlar Fransa'dan satın alınıyor,secopex şirketinin verdiği askeri eğitimin parası sömürülen,sefalete mahkum edilen gariban Fildişi sahili halkının cebinden çıkıyordu.
Bu operasyonun arkasında yatan gerçekler hiç bir zaman batı medyasında tam manasıyla yer almadı.
Küresel sermayenin denetimi altında olan batı medyası herzaman yaptığı gibi baştan bir canavar yaratıyor,sonra o canavara saldırıyordu.
Batı medyası tarafından diktatör,demokrasi karşıtı olarak gösterilen halkın seçtiği Laurant bagbo'nun ekonomik olarak aldığı kararlar sömürgeci devlet Fransanın işine gelmemişti.
çünkü Bagbo ülke gelirlerinin büyük bir bölümünün Fransız şirketleri tarafından sömürüldüğünü görmüş ve bu tür şirketlerin faliyetlerini durdurtarak sömürüye engel olmak istemişti.
Bu nedenlerden dolayı Fransa devleti gizli servis ajanları tarafından ülkede bir iç karışıklık yaratarak sonuçta yaptığı operasyonla eski düzeni sağladığı gibi devletin başına getirdigi Vattara sayesinde sömürü düzenini iyice sağlam zemine oturtuyordu.
Vattara'nın Fransız vatandaşı olduğu ve eski Fransız gizli servisi tarafından yetiştirildiği devlet başkanı olduktan 3 sene sonra meydana çıkıyordu. eski vahşi sömürgecisi tarafından sesi soluğu iyice kesilen Fildişi halkı bu kahpeliğe bir tepki dahi gösteremiyordu !!!
Dünyanın değişik bölgelerinde operasyonlar düzenleyerek aktif olan 2000 kişilik bir ordunun her tür ihtiyaçlarının yanında araç gereçlerinin karşılandığı,ve kişi başına aylık 4.500 euro gibi yüksek ücret ödendiğini göz önüne getirince bu tür şirketlerin arkasındaki sömürücü sermayeyide görmüş oluruz.
Irak savaşının başından beri Israil,Abd,Ingiliz özel ordularına ödenen paranın 100 milyar dolar civarında oldugunu göz önüne getirdikten sonra Sömürünün boyutunu daha iyi kavrıyoruz.
Marziali öldürülmeden önce France 24 Tv'sinde katıldığı bir söyleşide gelecek yıllarda bu rakamın 200 milyar dolara ulaşacağını söylemişti.
Secopex sirketinin amacı: (secopex web sitesinden alınmıştır)
-Tehtit altındaki dost devletlere askeri yardımlarda bulunmak
-Bu devletlerde milli ordunun kurulmasında öncü olmak,kurulması için çalışmak.
Libya Misrata'da 12/05/2011 tarihinde yanlışlıkla Kaddafi karsıtları tarafından öldürülen Marzialinin yanında Secopex üyesi olmayan dört Fransız daha vardı.
Savaşın ve belirsizliğin hüküm sürdüğü misrataya bu Fransızlar herhalde turistik gezi için gelmemişlerdi.
Bu kişilerin konumları ve isimlerinin hiç bir zaman açıklanmamış olması,bu kişilerin büyük ihtimal Fransa gizli servisi elemanları olmalarından kaynaklanıyordu.
Bu olaydan sonra acemi olduklari her hallerinden belli olan Kaddafi karşıtları yanlışlıkla öldürürdükleri Pierre Marziali'nin Kaddafi adına çalışan ajan olduğu yalanını yaydılar.
Oysa gerçek hiçte onların söyledikleri gibi değildi.
Marzialinin kurduğu Secopex isimli özel ordu şirketinde Marzialinin yardımcılığını yapan Robert Dulas Kaddafi karşıtlarını yalanlıyordu.
Üstelik Kaddafi karşıtlarına silahları secopex şirketi temin ediyor,elemanları askeri egitim veriyordu.
Robert Dulas liberation gazetesine verdiği demeçte,Fransadaki Kaddafi karşıtlarıyla buluşmalarının Fransız devletince bilindiğini söylüyordu.
Bu olaylardan sonra Fransada çok sert tartışmalar olmuş,Sarkozy karşıtları olayın peşini bırakmamışlardı.
Bu baskılar karşısında fazla dayanamayan Robert Dulas kendisinin bile yıllarca Afrika devlet başkanlarına danışmanlık hizmetleri verdiğini,özel ordu şirketi yöneticisi kimliğimize rağmen kimse bize engel olmuyordu itirafında bulunuyordu.
Bingazide olma sebeplerini ise Fransa devleti bize sarı ışık yaktı diyerek Fransa gizli servisiyle ortak hareket ettiklerine dair iddialarıda üstü kapalı kabul etmiş oluyordu.
Ulusal basınımız yabancı ajansların propaganda haberlerini Türkçe vermekle meşkul olmalarından olacak aslında önemli haber niteliği taşıyan bu olaya Ulusal basında ne hikmetse hiç yer verilmiyordu.
Yıllardır basında ortadoğu uzmanı,stratejistler oldukları için sürekli fikirleri alınan uzmanlar,bu olayla ilgili hiç bir şey söylemiyorlar, Kaddafinin ne kadar gaddar biri olduğu için Fransa ve ingiltere önderliğinde başlatılan kirli savaşın demokratik hak hareketi olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyorlardı.
Fransada gizli servisler hakkında kitaplar yazan,konularında uzman olmuş aydınlar ihtiyaç halinda 2000 kişilik özel yetiştirilmiş savaş elamanına sahip olan secopex şirketinin Fransa gizli servisiyle ortak çalıştıklarını, Afrikada Fransa devletinin çıkarları doğrultusunda operasyonlar yapmış olabileceklerine değiniyorlardı.
Bu tür özel orduların sömürülecek ülkelerde özel,gizli operasyonlar için kurulmuş olmaları bu söylemleri doğruluyordu.
Marziali vurulmadan önce adamlarıyla Bingazinin merkezinde olan bir villada kalıyorlardı.Haliylede girip çıkanları komşuları görüyor,ister istemez iletişim kuruyorlardı.
Marzialiye komşu olan Anis Sahaluf ise gece yarısına doğru bir araba ve iki Land Cruserden oluşan araçlarla Kaddafi karşıtları olan yeni yönetimin temsilcilerinin Marzialinin villasına geldiklerini,en az bir buçuk saat sonra ayrıldıklarını söylemişti.
Robert Dulas ve Anis Shaluf'un açıklamalarının ardından çark eden Kaddafi karşıtlarının kurdukları yeni yönetiminin basın sözcüsü Moustafa Gheriani, olaydan on gün önce Tibesty isimli bir otelde Marziali ile görüştüklerini itiraf ediyordu.
Batı basını tarafından sürekli pompalanan demokrasi rüzgarı adı altında Arap baharı,yasemin devriminin arkasındaki gerçeklerdir bunlar
Bu olayların ne devrimle,nede demokrasiyle hiç bir ilgisi yoktur.
Bu savaşlar BOP'un olanca hızıyla ortadoğuda ve kuzey afrikada uygulandığını göstermektedir.
Fransız secopex gibi Ingiliz,Israil,Abd, özel ordu şirketleri Afganistanda,Irakta oldugu gibi Ortadoğuda cirit atıyorlar.
Devletleri ele geçirdikleri gibi ordularıda ele geçirenler,kendi vatandaşlarından olan askerler yerine Libyada olduğu gibi işbirikçileri vasıtasıyla kirli çıkarları için sıradan insanları devletlerine karşı savaştırıyorlar.
Demokrasi devrimcileri diye adlandırılan kukla salafistler aslında bu küresel sömürücü şirketlerin memurlarıdırlar.
Kukla Devlet adamları ve siyasiler halkının hizmetinde degillerdir,
Ne garip değilmi!!!
Tayyip Erdoğanda BOP'un başkanıdır.
Libyada olup bitenleri çok iyi bilen Erdoğan bu yüzden Kaddafiye halkını dinle çekil demişti,daha sonra aynı cümleleri Suriye başkanı Başer Esat içinde kullanıyordu.
Tabi Kaddafide biliyordu karşıtlarını kimlerin yönlerdiğini,çekilmedide..
Bir ülkeye sığınarak Tunus başkanı Binali gibi çok rahat hayatını yaşamak varken,tek başına kalmasına rağmen Libyalıların sonradan kendilerine gelmeleri ve ibret almaları için onurluca başı dik ölümü seçti.
Küresel sömürücüler ülkeleri parçalara bölerek özel gizli servisleriyle ortak hareket eden,özel ordu şirketleri vasıtasıyla eğittikleri muhalifleri devletlerine karsı savaştırıyorlar.
Arap devrimi ve Ortadoğu ayaklanmalarının arkasında yatan gerçekler bunlardır.
Marziali olayı Secopex gibi gizli servislerin denetiminde olan özel orduların arap baharının arkasındaki askeri güç olduğunu bizlere gösterdi.
Marziali olayı sadece buz dağının yüzeysel olan küçük bir bölümünü göstermiştir.
Kapalı kapılar ardında kirli pazarlıklarla haince ne dolaplar dönüyor orasını Allah bilir.